İslam hayat dinidir. Hayatı bütün yönleriyle kucaklaması, düzenlemesi de yapısının gereğidir. Bunun ne garipsenecek ne de yadırganacak bir tarafı bulunamaz. Bu noktada genelde bir yanılgıya dikkat çekmek istiyorum. Çoğu kimse, emirlerin değil de yasakların kısıtlama getirdiğini düşünür. Oysa bir sistem hem verdiği emirlerle hem de koyduğu yasaklarla sizi bir şeylere yönledirir, yani sizi bir şekilde sınırlar. Düzenleme dediğiniz şey, ister emir ister nehiy şeklinde olsun, sizden kendisine uyum istiyor, dolayısıyla fedakarlık bekliyor demektir.
O halde
önemli olan, konulan kuralların emir veya yasak şeklinde olması değil, hangi
amaçla konulduğudur. İslam'ın getirdiği ilke ve esasların, emir ve yasakların
amacı ya da dinî terimle söyler isek, insanları
zora koşmak değil, kemâle erdirmektir. Kuralsız kemâl olmaz. Başıbozukluk,
kayıtsızlık, ilkesizlik hiçbir düşünce sisiteminde ve sosyal yapıda kemal
olarak değerlendirilmemektedir.
Bu konuda
Kur'an-ı Kerim'de ilginç bir manzara tespit etmekteyiz. Mâide suresinin üçüncü
âyetinde -ki uzunca bir âyettir- önce müslümanlara yenilmesi haram kılınmış
olan ölü eti, kan ve domuz eti gibi on küsur yasak sayılır. Sonra da "Bugün
sizin için dininizi ikmale erdirdim, nimetlerimin tamamını size bahşettim ve
İslâm'ı sizin dininiz olarak belirledim."buyurulur. Dinin kemale
erdirildiğini bildiren bu âyet, Peygamber Efendimiz'in vefatından seksen gün
önce Vedâ haccı sırasında nâzil olmuştur. Bu âyetin, yasaklar listesi içinde
yer almasının hikmeti ya da vermek istediği mesaj şudur: Size konulan
sınırlamalar sizi sıkıştırmak için değil, sizi olgunlaştırmak, sizi kemâle
erdirmek içindir. Dininizin, dinî hayatınızın kemâli, bu kurallara uymanıza
bağlıdır. Yoksa sizin sıkıştırılmak istendiğiniz gibi bir yanılgıya
düşmeyiniz..
Ohalde
olgunluk, dinî olanı kendisine ait şekil ve şartlarda yaşamakla elde edilir.
Nitekim Allah Teâlâ da dinimizi koyduğu kurallarla emir ve yasaklarla kemâle
erdirmiş bulunmaktadır.
Teslimiyeti
tam müslümanlar olmak, kurallara uymakla mümkündür. Kural tanımazlık ise, şeytanın adımlarına ayak uydurmak demektir, aldanmaktır.
Selam ve
dualarımla…
Teyfik ÇELİK