Vesîle’lere Yapışmak
İslâm Dîni'nin yüceltici, Hak ve halk insanı kılarak mutlu edici emirleriniihtiva eden Kur'ân-ı Kerim'de Rabbimiz şöyle emir buyurmaktadır:
"Ey Mü'minler! Allah'ın emir ve yasaklarına aykırılıktan korunun.
Allah'a (yaklaşmaya) vesîle arayın. O'nun yolunda (gerektiği şekilde) Cihad
yapın ki kurtuluşa/mutluluğa eresiniz."1
Bu Kur'ân buyruğundan açıkça anlaşılmaktadır ki, Fert ve Cemiyet olarak
istikrar bulmamız ve mesut olabilmemiz için ibadet aşkıyla yapmamız gereken
bir vazifemiz de bizi Rabbimizin rızasına erdirecek vesîleleri; imkânları
aramak, bulmak ve değerlendirmektir.
Hayatımızın tabîi akışı içerisinde husûsî (özel) ve büyük bir gayret göstermeksizin
bulup değerlendirebileceğimiz Rabbimizin rızasına erdirecek bazı "Vesîle"lere işaret
etmeye çalışacağız.
• -Allah bağlılarını çoğaltsın-Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor:"Sadakaların en faziletlisi su /meşrubat ikram etmektir." 2
Bu hadîsin ışığında hareketle, karşılaştığımız dostlarımıza,
müşterilerimize, mesai arkadaşlarımıza tıbben pis ve zararlı olan ve pis/zararlı olduğu için
de ikram edilmesi İslâmî ölçülere göre kişi günaha sokacak olan sigara yerine
çay ve diğer meşrubatları ikram edebiliriz.
Bu nevi bir ikram bir sadaka olduğu ve en az on sevap kazandıracağı için
bizi Rabbimizin hoşnutluğuna erdirecek hayırlı bir vesîle olur.
• Hayat Kitabımız Kur'ân-ı Kerîm'de Mevlâmız şöyle emir buyurur:"Ey Mü'minler! Allah'ı çok çok anın."3
Bu emre muhatap olan biz mü'minler için ne kadar çok vesîle-i rahmet
vardır. Yolda yürürken, araba kullanırken, müşteri beklerken, san'atımızı icra
ederken dilimizle, kalbimizle Allah'ı zikredebiliriz. Çoğu kez hususî bir vakit
ayırarak elimize tesbih almaya, inzivaya çekilmeye gerek yoktur. Şuurla yaşadığımız
her an büyük bir vesiîledir.
Peygamberimiz: "Sübhanellah", "Elhamdülillah", "Allahü Ekber" ve "Estağfirullah",gibi zikir cümlelerinin her birinin bir sadaka değerinde olduğunu ve en az on birim sevapla mükâfatlandırılacağını müjdeliyor.
Tatbik edilmesi pek kolay olup Allah'a yaklaştıracak, kalbi nurlandıracak bir vesîle
değil midir bu?
• Şanlı Peygamberimiz: "Hediyeleşiniz ki birbirlerinizi sevebilesiniz."4 buyuruyor
ve birbirlerimizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamayacağımızı bildiriyor.
İmalatçı, toptancı ve hatta perakendeci olarak şehir içi ve dışındaki müşterilerimizin
paketlerine, kolilerine dinî-ahlâkî-tarihî mevzulardaki küçük el kitaplarından hediyeler koyabiliriz. Ziyaretimize gelen dostlarımıza kitap hediye edebiliriz.
Ticaret yapan bir mü'min için her yıl belirli bir miktar kitap hediyesi ne
ucuz, fakat ne mübarek bir vesîledir.
• Şanlı Peygamberimiz, Kur'ân çizgisinde biz mü'minleri şöylece yüreklendirir:
["Mü'minin bir bilgiyi öğrenip, mümin kardeşine öğretmesi en değerli sadakadır/
hayırdır."
"... İslâm Dini'nin, olgun aklın ve ilmin Hak, doğru ve güzel bulduklarına çağırmak:
batıl, eğri ve çirkin gördüklerinden sakındırmak sadakadır/hayırdır."] 5
Hakk'a çağırma, Bâtıl'lardan sakındırma görevimizi yaparak Allah'ın rızasına
ermemize sebep olacak ne kadar çok vesîle vardır.Öğle tatilinde işveren veya çalışma arkadaşı olarak mesâi arkadaşlarımıza dîni-ahlâki bir kitaptan 5-10 dakika okuyabiliriz.
Ziyaret veya iş takibi için gelen mümin kardeşlerimize sohbetin sonunda bir âyet veya hadîs tercümesi nakledebiliriz. Cuma namazına olsun gelmeyen gafil mümin kardeşlerimizi
şefkatle Cuma namazına çağırabiliriz. Basit gibi görülen bu tür çalışmalarla değerlendirilecek
vesîleler bizi büyük sevaplara erdirebilir, Allah'ın rızasına ulaştırabilir. Peygamberimiz bakınız nasıl müjde veriyor:
"Bir kimse Allah'ın ve Peygamberinin buyruklarına davet ederse, ona çağrısına
uyanların sevapları gibi sevap verilir..." 6
• Peygamberimiz: "Mümin kardeşini sevindirmen Allah'ın rahmetine/mağfiretine
erdirici amellerdendir."7 buyuruyor.
Bu hadîse göre, ana ve babalarımızın hatırlarını sorarak onları memnun
etmek, dostlara mektup ve tebrik yazarak onları mesrur etmek, güvenilir komşu
ve arkadaşlara haftalık-aylık ödünç para vererek onları rahatlandırmak ve
mahkûm dostları ziyaret ederek sevindirmek, kalplerini kırdığımız eşlerimizin
bir hediye ile veya bir çift sözle kalplerini kazanmak... Bütün bunların her
biri Allah'a yakınlık vesîlesidir.
* Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed şöyle buyuruyor:"... Yardıma muhtaç zayıf mümine bedenî yardımda bulunmak bir Sadakadır / hayırdır."
"Can taşıyan her bir varlığa acımada sevap vardır."8
Sabahları ve akşamları işe geliş ve gidişlerimizde güzergâhımız üzerindeki
duraklarda vasıta bekleyen insanlardan birkaçını ya da çocuklu bir aileyi
arabamıza almak şüphesiz bedenî bir yardımdır; acımadır. Arabamıza aldıklarımız
İslâmî çizgide kişiler olmayabilir. Ancak bu bile onların kalplerinin
İslâm'a ısındırılmasına bir sebep teşkil edebileceğinden biz niyetimize göre
sevap alırız.
O halde arabamıza adam alabilme imkânı bizim için Rabbimizin muhabbetini
kazandıracak değerlendirilmesi gerekli bir vesîledir.
Peygamberimizin açıklamasına göre: "Sadakalar belâları defedeceğinden"
hem kazalara karşı manevî sigorta, hem de Allah'ın rızasına mühim bir vesîle...
Araba sahipleri için bu ne büyük bir imkândır.
Saygıdeğer Okuyucu
a) Para bozmak,
b) Sorana adres tarif etmek,
c) Güler yüzle selâm vermek,
d) Sevindirici haber ulaştırmak,
e) Trafik kurallarına uyarak yayalara ve vasıtalara saygı göstermek gibi Rabbimiz'in bağışlamasına sebep olacak nice vesileleri bu misallerimize ilâve edebiliriz.
Ömür sermayemiz süratle bitiyor. Kayıplarımız çok, kazançlarımız az. Bizi
Mevlâmızın Rahmeti'ne erdirecek vesîleleri ihdas etmeli, ele geçen büyük küçük
bütün imkânları değerlendirerek hayatımızı bir fazîlet şelâlesi halinde çağlatmalıyız.
Peygamberimiz şöyle buyuruyor:["Müslüman kardeşini güler yüzle karşılaman şeklinde
bile olsa gönül alıcı,fayda sağlayıcı işlerden hiç birini küçük görmeyin.""(Bu sebeple) yarım hurma/meyve vermek suretiylede olsa kendinizi Cehennem azabından koruyun."] 9
Yüce Peygamberimiz bu hadîsleri ile bizleri gönül uyanıklığı içinde büyük küçük
her bir vesîleyi değerlendirmeye çağırmaktadır.
Kimbilir, belki de Rabbimiz'in Rızası'nı tabii hayatımızın akışı içerisinde önümüze
çıkan basit vesîleleri değerlendirerek kazanacağız.
Yüce Rabbimden cümlemizi rızasına erdirecek vesîleleri değerlendirme
aşk ve şuuruna erdirmesini diler, yazımızı vesîle'nin genel bir ölçüsünü
veren hadîsle bitiriyorum: Allah'ın Resûlü buyuruyor:" Bir kimse Cehennem'den uzak kalmayı ve Cennet'e girmeyi arzu ederse Allah'a ve Âhiret Günü'ne îman ettiği halde ölmelidir. Bir de kendisine yapılmasını
istediğini başkalarına yapsın."10
1 Mâide 35.
2 Keşfül-Hafâ Hadis No: 467.
3 Ahzab 41, Ra'd 28.
4 Keşfül-Hafâ Hadis No: 1023.
5 İ. Mace Hn. 243; M. Mesabih Hn. 1898
6 Muhtasar Sahih-i Müslim Hn. 1860.
7 el-Camius-Sağîr "înne min."
8 et-Tac 2/7.
9 Muhtasar Sahîh-i Müslim Hn. 1782.
10 Müslim İmare 46; R.Salihin Hn. 1570.