06/05/2014
Allah Katında Sevimsiz Üç Grup
İbn Abbas radıyallahu anhumâ’dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîf’te Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“Allah katında müslümanların en sevimsiz olanları (şu) üç gruptur: Harem’de haksızlık yapıp zulüm işleyen ; İslâm döneminde Câhiliye yaşantısını arayan ve haksız yere kanını dökmek için masum bir kişinin ısrarla peşini kovalayan .”(Buhari-Diyât:9)
Harem’de ilhad
Bilindiği gibi haksızlık ve zulüm her yerde haksızlık ve zulümdür. Ama Mekke-i Mükerrem’nin Harem’inde işlenecek bir haksızlık, mekan’dan kaynaklanan artı bir zulüm demektir. Zira harem güvenli bölgedir. Özel hukûkî statüsü vardır. Orada işlenecek bir günah, hem Allah’a isyan hem de Harem’in kendine özgü hürmetine saygısızlık demektir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de de “Mescid-i haram’da kim bir zulüm ile haktan sapmak isterse, ona acı bir azaptan tattırırız”2 buyrulmaktadır.
Câhiliye yaşantısını aramak
İslâm öncesi Câhiliye toplumunun yaşayışı, gelenekleri, âdetleri ve ahlâkı demek olan Sünnetü’l-câhiliyye’yi, İslâm döneminde yaşatmaya çalışmak, İslâm toplum yapısına vereceği zarar bakımından fevkalâde büyük bir cinâyettir.
Kimi hadis şârihlerine göre Sünnetül-câhiliyye’den maksat, İslâm’ın terk edilmesini emrettiği uğursuzluk, kehânet, kan davası, yaka-paça yırtarak ölüye ağlamak gibi söylem ve eylemlerdir. Aslında İslâm dışı her düşünce, söylem ve eylemin müslüman toplumda bir şekilde yer almasına çalışmak, Câhiliye’yi yaşatmak istemektir. Toplumun Kitap ve Sünnet çizgisinden uzaklaşmasını temenni ve temin etmek demektir. Oysa müslümanca hayat, kendi kurallarıyla yaşanan hayattır. Buna karşı alternatif geliştirmek elbette büyük vebâldir. Binaenaleyh çağdaşlık, modernlik, moda vs. gibi birtakım gelip geçici gerekçelerle, geçmişte yaşanmış kimi yanlışları ve sapkınlıkları güncellemeye çalışanlar da aynı durumdadırlar. Yani aynı sevimsizliği paylaşmakta olup aynı tehdidin muhataplarıdırlar.
İslam’ın reddettiği düşünce, duygu ve davranışların tümü, Kitap ve Sünnet’in inşa ettiği müslüman kimliğini zedeleyici unsurlardır.
Câhiliye denilen İslâm öncesi (ve İslâm dışı) toplumların içinde bulundukları itikâdî, sosyal, ekonomik ve ahlâkî yanlışlar, İslâm tarafından düzeltilmişken ve İslâm toplumu kurum ve kurallarıyla çalışır hale gelmişken dönüp İslâm dışı eski uygulamaları -veya bunların isim veya şekil değiştirmiş yeni versiyonlarını- yeniden gündeme getirmeyi düşünmek, istemek ve bunun için gayret göstermek, açıkça İslâm’a karşı çıkmak ve müslüman toplum hayatının kendisine özgü aslî çizgisinden uzaklaşmasını istemek demektir. Bu tür bir İslâm dışılığı aramak tam anlamıyla bir geri dönüş ve gerçek kazanımlardan vazgeçmektir. Bir başka ifade ile dînî anlamda tam bir irtica ve irtidat hareketidir. İslâm döneminde böylesi arzu ve tavırlar peşinde olan kimselerin, günahkârların Allah katında en sevimsiz gruplardan olması ise, fâilin, İslâm’ı tanıdıktan sonra böyle bir yola gitme basiretsizliği yüzündendir.
Hiç şüphe yoktur ki Kitap ve Sünnet ile var olan İslâm ümmeti, hayatiyetini yine Sünnet’in yorumuyla Kitap’a bağlı kalmakla sürdürebilir. Bu sebeple İslâm döneminde gerek kadîm gerek modern câhiliye yaşantısı peşinde olmak, -gerekçe ne olursa olsun- gerçekten çok büyük bir cinâyettir. Pek tabidir ki böylesi bir cinayetin fâili de “en sevimsiz”, “gazab-ı ilâhiye en yakın” kimse olacaktır.
Kan davası gütmek
Mekke’nin fethi esnâsında, Harem-i Mekke’ye dahil olan Müzdelife’de câhiliye’den kalma bir meseleden dolayı bir kişinin öldürülmesi olayı üzerine Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığı açıklamayı da dikkate alarak, hadisin üçüncü fıkrasının anlamını şöylece belirleyebiliriz:
Haksız yere adam öldürmek, kan akıtmak için sınır tanımaksızın fırsat kollayıp intikam almaya çalışmak, insanların hayat hakkına yönelik bir tecâvüz olmanın yanında, bitmek-tükenmek bilmez kan davalarının körükleyicisi olacağı için “fiil olarak” ağır bir suçtur. Bu yüzden böylesi bir yola girenler “Allah katında en sevimsiz” gruplardan sayılmışlardır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
-
Kur'an'da, Allah'a karşı suç işlemekten ve haddi aşmaktan sakınan, Allah'ın azabından ve O’na mahçup olmaktan korka...
-
İslam düşmanları bir araya gelmişlerse buna karşı mü'min insan ne yapabilir? sualine cevaben, Allah(cc); "Sen Allah'a tevekkü...
-
"Allah'ım, Senden hidayet ve doğruluk isterim." (Müslim) "Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım, kalplerimizi taa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder