ARZ-I MEV’UD: Va’dedilmiş yer. Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere verileceği va’dedilen arazî. Bu tabir Kur’an-ı Kerîm’de “Bereketli arz” olarak kaydedilmektedir. (el-Enbiyâ, 21/71)
Hz. Yusuf (a.s.)’ın Mısır‘a götürdüğü İsrailoğulları zamanla Firavunların yönetimi altında zulme uğramış, mustaz’af bir kitle haline gelmişti. Kur’an’da Hz. Musa (a.s.)’ın onlara şöyle dediğini biliyoruz.
يَٰقَوۡمِ ٱدۡخُلُواْ ٱلۡأَرۡضَ
ٱلۡمُقَدَّسَةَ ٱلَّتِي كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمۡ وَلَا تَرۡتَدُّواْ عَلَىٰٓ
أَدۡبَارِكُمۡ فَتَنقَلِبُواْ خَٰسِرِينَ .
"Ey kavmim! Allah'ın size yazdığı kutsal toprağa girin. Sakın ardınıza dönmeyin. Yoksa ziyana uğrayanlar olursunuz." Maide:21Hz. Musa’nın sözleriyle Allah’ın İsrailoğullarına mukaddes kıldığı belde bildirilmiş ise de bunun neresi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Kenan ili olarak bilinen yer Filistin, Şam, Ürdün’deki Kenan bölgesi yahut Kudüs şehri midir, bu hususta kesin bir bilgiye sahip değiliz. Ancak o dönemlerde bu bölgede büyük bir devlet hüküm sürdüğünden, israiloğulları buraya gelmek istememişler, bunun için de Hz. Musa’ya:
قَالُواْ يَٰمُوسَىٰٓ إِنَّا لَن نَّدۡخُلَهَآ أَبَدٗا مَّا دَامُواْ فِيهَا فَٱذۡهَبۡ أَنتَ وَرَبُّكَ فَقَٰتِلَآ إِنَّا هَٰهُنَا قَٰعِدُونَ
Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın. Biz burada oturacağız." (Maide:24)
Bundan sonra İsrailoğulları’nın buraya gidemeyeceği, ancak bu bölgeye salih kulların mirasçı olacakları Hz. Dâvud‘a vahyedilen Zebur‘da belirtilmiştir:
وَلَقَدۡ كَتَبۡنَا فِي ٱلزَّبُورِ مِنۢ بَعۡدِ ٱلذِّكۡرِ أَنَّ ٱلۡأَرۡضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ ٱلصَّٰلِحُونَ
Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık.(Enbiya:105)
Yahudiler Vadedilen Toprakları Ele Geçirmek için Yapmadıkları Katliam Kalmamıştır
Arz-ı Mev’ud’un değerini takdir edemeyen İsrailoğulları yeryüzünün
salihleri olamamış fakat daima bunun özlemini duymuş ve bu toprakları
ele geçirmek için her türlü hileye başvurarak her şeyi mübah
görmüşlerdir. Arz-ı Mev’ud Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahûdiler
tarafından kutsal kabul edildiği için her üç ümmet de buraları ele
geçirme gayreti içine girmiş ve bu bölgede tarih boyunca mücadeleler
sürmüştür. Yahudiler Allah’ın Peygamberlerini öldürüp onun dinine ve
emirlerine sırt çevirdiklerinden Allah onların bu kutsal yerlere mirasçı
olamayacaklarım belirtmiştir. Yukarıda ifade edildiği gibi yeryüzüne
Allah’ın salih kulları varis olacaktır. Bu ilâhi hüküm bütün kutsal
kitaplarda mevcuttur. İslâm’dan önceki dinler ve Hz. Peygamber’den
önceki kutsal kitap ve şerîatler, Kur’an ile neshedildiği için, bütün
insanların İslâm’a ve Kur’an’a tabi olması halinde Allah’ın salih
kulları olmaları mümkündür. Arz-ı Mev’ud’a ancak Allah’ın son şerîatı
olan İslâm’a iman etmekle vâris olunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder