- Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın adıyla.
- Eksik ölçüp noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
- Onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam,
- Onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar.
- Onlar düşünmezler mi ki, tekrar diriltilecekler!
22/02/2013
Kapitalist Düzenin Elindeki Tartı
Kur'ân'da İnsan Hakları
- Hayat hakkı: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de “Bir insanın hayatı bütün insanların hayatına denktir” (Maide, 5:32) “Birisinin günahı ile bir başkası sorumlu olmaz” (En’am, 6:164) buyurarak insan hayatının ve şahsiyetinin değerini ortaya koymuştur. Bir insan, rızası olmadan bütün insanlık için feda edilemez. Bir gemide bir masum ve on cani varsa, masumun hayatını kurtarmadan o gemi hiçbir şekilde batırılmaz. Hakikiye adalet anlayışı buna müsaade etmez.
- Zayıfları ve malulleri koruma hakkı: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de “Harbe katılmamakta köre, topala, hastaya sorumluluk yoktur” (Fetih, 48:17) buyurur. Peygamberimiz (asm) de hadislerinde “Kadınlar, çocuklar ve tecavüz etmeyen din adamlarının haklarının dokunulmaz olduğunu” ilân etmiştir.
- İnsanların şahsiyetlerinin ve kadınların namuslarının korunması: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de “Alay etmeyi, dedikoduyu, zanla hüküm vermeyi ve iftirayı yasaklamıştır.” (Hucurat, 49:11-12)
- Mü’minler kardeş, diğer insanlar ise insanlıkta eşittirler: Yüce Allah “Mü’minler Kardeştir” (Hucurat, 49:10) buyururken “İnsanların da bir anne-babadan yaratıldığını” (Hucurat, 49:13) ifade eder. Böylece kimsenin kimseden üstün olmadığını söyler.
- Masiyetten çekinme hakkı: Peygamberimiz (asm) “Allah’a isyanı emreden kula itaat yoktur” buyurarak körü körüne itaatin olmayacağını belirtmiştir. Yüce Allah “Hevasına uyan ve kendi zikrimizden kalbini gafil kıldığımız, işleri aşırılık olan kimseye itaat etme!” (Kehf, 18:28) ferman eder. Bu ayet herhangi bir zalimin Müslümanlara imam olamayacağını, Müslümanların da zalime itaat etmedikleri zaman sorumlu olmayacaklarını belirtir. “Zulme kalben meyletmek de büyük bir vebaldir.” (Hud, 11:113) Bu isyan etmek mânâsında anlaşılamaz. Zira isyan, toplumun düzenini bozan ayrı bir zulümdür. Sadece itaat edilmez ve pasif direniş yapılır, ama tecavüz edilmez.
- İstişare etme ve istişareye katılma hakkı: Buna “Seçme ve seçilme hakkı” da denebilir. Yüce Allah “Mü’minlerin işleri aralarında şura iledir.” (Şura, 42:38) ferman eder. Peygamberimize (asm) “Onlarla istişare et!” (Al-i İmran, 3:159) ferman eder.
- Mülkiyet hakkı: Yüce Allah “Birbirinizin mallarını aranızda batıl yollarla yemeyin!” (Bakara, 2:188; Nisa, 4:29) buyurmaktadır.
- Hürriyet hakkı: Hz. Ömer (ra) “İslâmda hiçbir kimse haksız yere, suçu sabit olmadıkça tutuklanamaz ve hürriyet hakkı elinden alınamaz. Allah’ın hür olarak yarattığı hiçbir insan köle yapılamaz” demiştir. Hz. Ali (ra) da “Hiç kimse eyleme geçmediği sürece fikirlerinden dolayı tutuklanamaz” demişlerdir.
- Özel hayatın korunması hakkı: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de “Kendi evlerinizden başka evlere izin almadan ve selâm vermeden girmeyiniz.” (Nur, 24:27) ferman eder. Ayrıca “Tecessüs etmeyin [gizlilikleri/mahremiyeti araştırmayın] ” (Hucurat, 49:12) emreder.
- Zulme karşı direnme hakkı: Yüce Allah Kur’ân’da “Allah sizin çirkin sözler söylemenizi ve sesinizi yükseltmenizi sevmez. Ancak zulme uğrayanlar müstesna” (Nisa, 4:148) buyurarak zulme uğrayanın ve canı yananın ve hakkı yenenin bağırma ve sesini yükseltme hakkı olduğunu ifade etmiştir.
- İyilik yapanın yardım alma hakkı: Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de “İyilik ve takvada yardımlaşın. Kötülük ve masiyette birbirinize yardımcı olmayın” (Maide, 5:2) ferman eder.
- Din ve vicdan hürriyeti ve hakkı: Yüce Allah insanları hür bıraktığı için dine ve inanmaya zorlamaz. Akla kapı açar, ihtiyarı elden almaz. İnsanların hür iradeleri ile hakkı ve imanı benimsemelerini ve kabul etmelerini ister. Bu sebeple “Dinde zorlama yoktur” (Bakara, 2:256) buyurur.
Toplu Yemek
Yemeğin mühim âdâblarından biri de cemaat hâlinde topluca yemektir. Aile fertlerinin ayrı ayrı yemesi hoş karşılanmamaktadır. Hz. Peygamber (sas):
“Allah nazarında yemeklerin en hoşu, üzerine uzanan ellerin çok olduğu yemektir. Hep beraber yiyin, dağılıp ayrılmayın, zira bereket cemaatledir.” buyurur.
Kendisine: “Yiyoruz fakat bir türlü doyamıyoruz ne yapalım?” diye dert yanan bir kimseye Hz. Peygamber sorar:
“Yemeği ayrı ayrı mı yiyorsunuz, yoksa beraber mi?” Adam: “Ayrı ayrı” deyince:
“Öyle ise sofraya beraber oturun, besmeleyi çekin, yemek hakkınızda mübarek kılınır.” cevâbını verir.
“Allah nazarında yemeklerin en hoşu, üzerine uzanan ellerin çok olduğu yemektir. Hep beraber yiyin, dağılıp ayrılmayın, zira bereket cemaatledir.” buyurur.
Kendisine: “Yiyoruz fakat bir türlü doyamıyoruz ne yapalım?” diye dert yanan bir kimseye Hz. Peygamber sorar:
“Yemeği ayrı ayrı mı yiyorsunuz, yoksa beraber mi?” Adam: “Ayrı ayrı” deyince:
“Öyle ise sofraya beraber oturun, besmeleyi çekin, yemek hakkınızda mübarek kılınır.” cevâbını verir.
12/02/2013
Akledebilme...
Eğer “akl” etmek eşyayı kullanabilme özelliğimizle sınırlı ise çevremizde gördüğümüz ve dünya üzerinde yaşayan iki ayak üzerinde durabilen gözleri karşıya bakan biyolojik olarak insan tanımına uyan tüm canlılarada “akl” ediyor dememiz gerekir. Ancak görüyoruz ki yeryüzünü yaşanamaz hale getiren, paylaşmayı bilmeyen, uzlaşmacı olmayan, hoşgörüden nasibini almamış, kan döken canlılara “akl” ediyor denemez. O halde akl etme içinde bulunduğu dünyayı anlayabilme, yaratıcısının mesajlarını anlayıp onlara şahit olma durumudur. Akl etme neticesinde güzel insanın ortaya çıkmasıdır.
11/02/2013
Saygılar Ama Kime ?
Saygı, davranış ve tavırlarımızı özenle sergileme halidir. Karşılık beklemeksizin samimi olmak, bu samimiyeti sözlerimiz, mimiklerimiz ve beden dilimizle aktarırken, muhatabımıza bunu hissettirebilmektir. Aslında birçok kaynakta farklı tanımlara rastlasak da, somut, işte bu diyebileceğimiz bir tanımı yoktur saygının. Etrafımızda çokça duyarız “birini sevmek zorunda değiliz fakat saygı duymak zorundayız”. Yazışmaların altına “saygılar” şeklinde imza atarız. “Büyüklere saygılı olmalısın” annemizden kulağımıza küpedir. Yani manevi bir kavram olarak saygı, yaşantımızda çokça bizimledir.
Peki, kimlere, nasıl ve neden saygı duyarız? Bu soruyu, hayatı dünyadan ve maddeden ibaret sayan kişiler üzerinden cevaplayacak olursak saygı duyulacak şey zenginlik, şan-şöhret belki zaman zaman da bilgi olabilmektedir. Ve bu “saygı”yı gösteriş şeklimiz, örneğin patronumuzun ya da kendisi hakkında pek bir malumata sahip olmadığımız “varlıklı” birilerinin önünde ceket iliklemek, ses tonumuzu olabildiğince inceltmek, ezilip büzülmek, ayağa kalkmak vs. şeklinde olabilmektedir. Çoğu insan için saygınlık duyulan şey bir insanın zenginliğidir ve zengin ya da fakir olarak ayırdığımız kişilere karşı davranışlarımız birbirinden farklı olabilmektedir. İş yerinde kendimizden üst konumdaki biri ile alt konumdaki birine davranışımız da. Zengin ya da üstün gördüğümüz kişiler “siz”, “saygıdeğer” “efendim” hitaplarına muhatap olurken, bir çaycı ya da temizlik görevlisi “sen”, “hey” “hişt” “bana bak bi” gibi sözlerle çağrılabilmekte, saygı kimilerine göre onlara layık görülmemektedir.
Kur’an ayetleri incelendiğinde söz konusu durumla ilgili çeşitli örneklerin görülmesi mümkündür. Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara bildirmek üzere gelen ve Allah rızasından başka bir beklentisi olmayan peygamberler de gönderildikleri kavimlerde benzer durumlarla karşılaşmışlardır. İçinde bulundukları toplumun özellikle önde gelenleri tarafından bu peygamberlerin sözlerine itibar edilmemesinin yine zengin olmayışlarına dayandırıldığı görülebilir:
Yahut ona bir hazine gönderilmeli yahut ürününden yediği bir bahçesi olmalı değil miydi?Oysa Kur’an’a göre insanlara sahip oldukları servete göre değil, Allah’a olan yakınlıklarına göre itibar edilir. Takva sahibi, ihlâslı, ahlaklı olmaktır bir kişiyi ayrıcalıklı kılan. Dolayısıyla şayet saygı duyulacaksa ancak bu gibi manevi değerlere sahip insanlara saygı duyulmalı ve Allah’a olan gönülden teslimiyetleri sebebiyle alınacaksa bu insanlar örnek alınmalıdırlar.
Furkan Suresi Ayet 8
Ve dediler ki: Şu Kur’an, iki kent içinden büyük bir adama indirilmeli değil miydi?
Zuhruf Suresi Ayet 31
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öne Çıkan Yayın
-
Kur'an'da, Allah'a karşı suç işlemekten ve haddi aşmaktan sakınan, Allah'ın azabından ve O’na mahçup olmaktan korka...
-
İslam düşmanları bir araya gelmişlerse buna karşı mü'min insan ne yapabilir? sualine cevaben, Allah(cc); "Sen Allah'a tevekkü...
-
"Allah'ım, Senden hidayet ve doğruluk isterim." (Müslim) "Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım, kalplerimizi taa...